Son dakika… Erdoğan’dan yerel seçim muhasebesi: Gerekli değişimi yaparız, biz bitti demeden bitmez
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimin ardından ilk kez düzenlenen AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Biliyorsunuz 31 Mart Pazar günü Mahalli İdareler Seçimleri’ni gerçekleştirdik. Aldığımız güvenlik tedbirleri sayesinde seçimlerde herhangi bir asayiş sorunu yaşanmadı. Vatandaşlarımız iradelerini özgürce ortaya koydu. Bölücü örgüt yandaşlarının seçmeni baskı altına almaya yönelik faşizan teşebbüsleri başarıya ulaşamadı. Seçim günü milletimizin sergilediği demokratik olgunluk takdire şayandır. Demokrasimizin bir sandık sınavından başarıyla çıkmasını sağladık. 85 milyon olarak birlikte var olduğumuzu tüm dünyaya yeniden gösterdik.
“Sayın Devlet Bahçeli’ye teşekkür ediyorum”
15 Temmuz gecesi FETÖ’cü alçaklara karşı meydanlarda kurduğumuz Cumhur İttifakı da son seçimlerden alnının akıyla çıkmıştır. Cumhur İttifakı olarak birlikte hareket ettiğimiz MHP’nin genel başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye ve ülkücü kardeşlerimize de teşekkür ediyorum. Bir sandık sınavını da başarıyla veren ittifakımız Türkiye’nin bekasının teminatı olmayı sürdürecektir.
Erdoğan katılım oranına dikkat çekti
Sandığın gücüne güç katan her seçim Türkiye için tarihi bir kazanım demektir. Sandıktan çıkan takdir hangi yönde olursa olsun saygındır, makbuldür, başımızın üstünde yeri vardır. Siyasetçinin milletin iradesini küçümseme yok sayma hakkı yoktur olamaz. Bize oy versin vermesin iradesini ortaya koyan tüm vatandaşlarımıza minnettarız. YSK’nın kesin sonuçları açıklamasının ardından 31 Mart seçim maratonu tamamlanacaktır. YSK şimdiye kadar 3 ilçe 4 belde olmak üzere 7 yerde seçimlerin yenilenmesine karar vermiştir. Bu seçimlerin ilk göze çarpan özellik katılım seviyesinin düşüklüğüdür yüzde 78 katılım oranıyla 31 Mart seçimleri son 20 yıldaki en düşük katılımlı yerel seçim olarak kayıtlara geçmiştir. Katılım oranının düşüklüğü partimizin oylarını olumsuz etkilemiştir. 16 milyon seçmenin iradesi sandığa yansımamıştır. 31 Mart seçimleri yüzde 40,5 oy oranıyla Cumhur İttifakı’nın üstünlüğüyle sonuçlandı. MHP de 8 il, 113 ilçe kazanmıştır. Cumhur ittifakı 756 belediyeyi yönetme sorumluluğunu üstlenmiştir. Türkiye’deki 1400 belediyenin yarıdan fazlası önümüzdeki 5 yıl Cumhur İttifakı tarafındaan yönetilecek.
“Hatay’a özel bir parantez açmak durumundayım”
Hatay’a özel bir parantez açmak durumundayım. Hatay depremlerden beri sürekli siyasi tartışmalara meze edilen şehrimiz oldu. Hatay’la aramızı bozmak için çok uğraştılar. Hatay üzerinden sosyal fay hatlarımızla oynamaya kalktılar. 31 Mart seçimleri ile Hatay bu kirli senaryolara karşı tavrını çok net bir şekilde ortaya koymuştur. YSK’nın baskı altına alınması dahil her yol denenmiş, “ölülere oy kullandırıldı” gibi akla ziyan pek çok yalan söylenmiştir. YSK bu hezeyanlara karşı son noktayı koymuştur. Önümüzdeki dönemde şehrimizi ziyaret ederek Hataylı kardeşlerimize teşekkürlerimizi bizzat ifade edeceğiz.
Sonuçlara bakarak bunun bir yerel seçim olduğunu unutanalar, farklı heveslere kapılanlar olduğunu görüyoruz. Sanki ülkeyi yöneteceklerini zanneden zavallılar… Birileri kendilerince yerel iktidar, merkezi iktidar diye ikili bir yapı ihdas etmeye çalışıyor.
Dün 16. toplantısını yaptığımız kabinemiz de görevinin başındadır. Sapla samanı karıştırmaya çalışanlarını daha fazla vakit kaybetmeden bu gerçekle yüzleşmeye davet ediyorum.
“Kendi bünyemizle gerekli değişimi gerçekleştireceğiz”
Demokrasi öncelikle halkın iradesini kabullenmek, milletin takdirine boyun eğmek, milletin tercihiyle zıtlaşmamak demektir. Muhalefet gibi 40 dereden su getirerek analiz kasmak bize yakışmaz! Milletin verdiği mesajları herkesten önce bizim doğru okumamamız gerekiyor. Komplekse kapılmadan bu muhasebeyi yapmak aziz milletimize karşı görevimizdir. Kendi bünyemizle gerekli değişimi gerçekleştireceğiz.
Milletimiz bizden samimi, cesur bir özeleştiri yapmamızı istemiştir. AK Parti olarak biz bu tablonun farkındayız. Bu mesajların gereğini de mutlaka yerine getireceğiz. Aslımıza, köklerimize, aziz milletimize, bizi var eden ilkelerimize çok daha sıkı sarılacağız. Şunu da bilinmesini isterim. Bizim lügatimizde böbürlenme yoktur, millete tepeden bakma, milletle arasına duvarlar örme asla ve asla yoktur.
Her zaman söylüyorum. Biz bu milletin ta kendisiyiz. Biz siyaseti birilerine imtiyaz sağlamak, kültür ve unvan dağıtmak için yapmıyoruz. Hangi konumda olursak olalım hepimiz, milletimize ve Türkiye’ye aşkla hizmet etmek için bulunuyor. Bu konuda oluşan zaafiyetleri gidermek boynumuzun borcudur.
Bu süreci partimizin geleneklerine, davamızın prensiplerine uygun şekilde yöneteceğiz. Partimizin tökezlemesini bekleyen rakiplerimizi asla sevindiremeyeceğiz.
“Yeni bir şahlanışın dönüm noktası”
Milletin sandıktan verdiği mesajları herkesten önce bizim doğru okumamız, objektif olarak bizim değerlendirmemiz gerekiyor. Bu muhasebeyi yapmak, gerektiğinde canı pahasına yanımızda duran aziz milletimize karşı görevimizdir. Milletimiz bizden cesur özeleştiri yapmamızı istedi. Biz bunun farkındayız. Milletimizin mesajlarını baş tacı ederken, bu mesajların gereğini de yapacağız. Kendi bünyemizde gerekli değişimi gerçekleştireceğiz. Önümüzdeki dönemi yeni bir şahlanışın dönüm noktası haline getireceğiz. AK Parti bu ülkenin, bu milletin partisi olmayı sürdürecektir. AK Parti bu ülkenin, bu milletin partisi olmayı sürdürecektir. Her seferinde düştüğümüz yerden doğrulduk, kalktık ve yolumuza devam ettik.
“Biz bitti demeden hiçbir şey bitmedi, bitmeyecek”
AK Parti’nin oy oranları üzerinden bir taraf sevinç çığlıkları atıyor bir taraf olumsuz tablo çiziyor. Şunu çok net ifade etmek isterim. Bunlar AK Parti’nin nasıl bir parti olduğunu anlamamışlar. Beyler, bayanlar, şunu herkes bilsin. Biz bitti demeden hiçbir şey bitmedi, bitmeyecek. Biz Türkiye’nin en dinamik partisiyiz. Biz seçmenin mesajını doğru okuruz, gerekeni yaparız, arızaları düzeltir, eksikleri giderir tekrar yola koyuluruz. Kimse sevinmesin, kimse umutlanmasın. Biz buradayız. Seçim sonuçlarını fırsat bilip AK Parti’nin dengelerini bozmaya çalışanları da gayet iyi görüyoruz. Milletimiz dışında hiç kimsenin yönlendirmesine ihtiyacımız yok. Buradan muhalefete de ekmek çıkmaz. Bakanlarımız, siz değerli milletvekillerimiz, bütün teşkilatımız bugünden itibaren halkımızın içine gireceğiz, başımız dik, özgüvenimiz tam biçimde milletimize hizmetimizi sürdüreceğiz.
“Bu harekette şımarıklık olmaz”
Bakanlarımız, siz değerli milletvekillerimiz, bütün teşkilatımız bugünden itibaren halkımızın içine gireceğiz, başımız dik, özgüvenimiz tam biçimde milletimize hizmetimizi sürdüreceğiz. Bu harekette şımarıklık olmaz. Sandıktan çıkan mesajlar ışığında gerekli adımları atmaya başlıyoruz. Milletin emanetini omuzlarımızda dirayetle taşıyacağız. Milletimizin bizden ve hükümetimizden beklentilerini çok iyi biliyoruz. Artık seçimin de olmadığı 4 yıl içinde enflasyonla mücadelemizi inşallah zaferle sonuçlandıracağız. Geçmişte yaptık, yine yapacağız.
“Bunu söylemek istemezdim ama mecbur kaldım”
Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde geri adım atmadan haklarımızın peşinden koşacağız. Terör devleti İsrail, 7 Ekim’den bu yana hem Gazze’de hem Batı Şeria’da bir soykırım icra ediyor. İsrail, büyük bir şımarıklık içinde insanlık tarihine şimdiden utançla yazılmış bir katliam yürütüyor. Şimdi seçim sürecinde de seçim sonrasında da bir takım merkezlerden şahsıma ve partimize yönelik insafsız ithamlarda bulunuldu. Bunların bize karşı kullanıldığını da gördük. Yalan iddialar üzerinden bizi, partimizi, hükümetimizi töhmet altında bıraktılar. Bazı sözde partiler bu konuda bizim nasıl tavır takındığımızı bildikleri halde bizi kalkıp eleştiri yağmuruna tuttular. Bunu söylemek istemezdim ama mecbur kaldım. Hiç kimse ne şahsımı ne de bu kutlu kadroyu Filistin meselesinde sorgulayacak kapasitede değildir. Bizim hayatımız Filistin mücadelesiyle geçmiştir.
“Kuvay-i Milliye ne ise Hamas da işte odur”
En zor zamanlarında Filistinli kardeşlerimizin yanında olduk. Türkiye’deki Kuvay-i Milliye ne ise Hamas da işte odur. Bunu söylemenin de bir bedeli olduğunun farkındayız. Hakkı ve hakikati haykırmanın zor olduğunu biliyoruz, tüm dünya idrak etsin. Saldırılarınıza, algı oyunlarınıza boyun eğmeyeceğiz. Tayyip Erdoğan olarak tek başıma kalsam da Allah ömür verdikçe Filistin davasını savunmaya devam edeceğim.
14 bin çocuğu öldürdüler. bunlar hitleri çoktan geçtiler. Biz Filistin’in bağımsızlık mücadelesini her şartta savunacağız. Biz omzumuzda yumurta küfesi taşıyoruz. Bazı yaptıklarımız görünmüyor olabilir ama çıkıp bizim Filistin hassasiyetimizi sorgulayanlar rezil olacaklar.”